-
1 doyurmak
doyurmak kaus von doymak; (-i jemandem) (ordentlich) zu essen geben; A ernähren, unterhalten; CHEM sättigen; fig überzeugen;karnını doyurmak sich satt essen -
2 doyurmak
-
3 doyurmak
-
4 doyurmak
-i1) насыща́ть, корми́ть до́сытаkarnını doyurmak — а) насы́титься, утоли́ть го́лод; б) накорми́ть
2) физ., хим. насыща́ть; сатури́ровать -
5 doyurmak
кәнәгәтләндерү; туйдыру -
6 doyurmak
пропитывать, насыщатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > doyurmak
-
7 doyurmak
v. feed, satisfy, satiate, saturate, sate, fill, steep -
8 doyurmak
têrkirin -
9 doyurmak
zadowolić -
10 doyurmak
أشبعأعانأعمدرافدرفدشبعضافركانفكنف -
11 doyurmak
1. أشبع [أَشْبَعَ]Anlamı: açlığını gidermek2. أعان [أَعَانَ]Anlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak3. أعمد [أَعْمَدَ]Anlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak4. رافد [رافَدَ]Anlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak5. رفد [رَفَدَ]Anlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak6. شبع [شَبَّعَ]Anlamı: açlığını gidermek7. ضافر [ضافَرَ]Anlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak8. كانف [كانَفَ]Anlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak9. كنف [كَنَفَ]Anlamı: geçindirmek, yaşamasını sağlamak -
12 doyurmak
"to fill up, to satisfy, to satiate; to saturate" -
13 doyurmak
/ı/ 1. to fill up, satisfy, allay (one´s) hunger. 2. to saturate. -
14 doyurmak
nasytit -
15 aç doyurmak
помога́ть бе́дным, корми́ть бе́дных -
16 boğazını doyurmak
насы́титься, утоли́ть го́лод, пое́сть -
17 karın doyurmak
корми́ться, добыва́ть сре́дства к существова́нию -
18 karnını doyurmak
тамак туйдыру -
19 aşırı doyurmak
v. supersaturate -
20 fazla doyurmak
v. glut
См. также в других словарях:
doyurmak — i 1) Açlığını gidermek Saatlerce karnımı doyuracak bir köy aramış, bulamamıştım. S. F. Abasıyanık 2) Geçindirmek, yaşamasını sağlamak Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir. 3) Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazını doyurmak — karnını doyurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karın doyurmak — 1) geçinmek Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi. N. Cumalı 2) yararı olmak Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
aç doyurmak — yoksulları beslemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz doyurmak — bir şey görünüşü ile umulduğundan çok etkilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü doyurmak — bol bol vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuyğarmak — doyurmak, etam etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bökütmek — doyurmak, bıktırmak II, 309 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
todgurmak — doyurmak, bıktırmak I, 261; II, 76, 176, 177, 255, 324; III, 424bkz: to ğurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
todurmak — doyurmak II, 76; II I, 68bkz: todgurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İŞBA' — Doyurmak, açlığı gidermek. Doymak. * Fiz: Bir sıvının içinde, belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması. * Edb: Arap nazmında, kafiye veya vezin zaruretinden dolayı kelimeye bir harf ilâve etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük